Birbirinden Leziz Türk Kahvesi Çeşitleri

turk-kahvesi-cesitleri

Kahvenin kaç fazla çeşidi olur ki demeyin sonuçta “bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır” diyecek kadar kahve bizim kültürümüzün bir parçası… Geçen sene Mardin’e gitme fırsatı bulmuş ordaki bir kahve üreticisinden türk kahvesinin 35 farklı çeşidi olduğunu bizzat duymuştum. Hatta sınırlı vaktimizde 3-4 çeşidini biraz tatmış hepsine hayran kalarak oradan ayrılmıştık… Gelin birlikte farklı lezzetlerde Türk kahvesinin güzelliklerine şöyle bir göz atalım!

1. Klasik türk kahvesi :

Evimizin vazgeçilmezi olan,arkadaş toplantılarında, akşam yemekten sonra yada hayatımızın en özel anlarından olan kız istemelerinde sade, orta, şekerli olarak ya da “damat adayı için tuzlu” pişirilerek damat hariç herkesin afiyetle içtiği kahve çeşididir

2. Mırra:

İkinci sıraya Urfada yasayan biri olarak “mırra”yı koymazsam olmazdı. Mırra bildiğimiz kahveden çok farklı çünkü tabiri caizse “ağa içeceği” diye bilinir ve içmesinin bile bir adabı vardır. Özellikle önemli günlerde ikram edilen mırra bir fincanın yarısını geçmeyecek şekilde doldurulur ve tamamen şekersizdir. Herkes aynı kulpsuz fincanla içer. En önemli gelenek, mırra fincanının yere bırakılmaması. Eğer fincanı yere bırakırsanız ; Fincan bıraktığın için bahşiş vermek ya da Kahveyi servis edeni bekarsa evlendirmek gibi gerekleri var. ( ayrıntılı bilgi için Urfaya gitmenizi tavsiye ederim)

3. Menengiç :

Birçok yörede olan ama özellikle Gaziantepte bilinen meşhur bir kahve çeşididir. Kavrulmuş ve ezilerek öğütülmüş çitlembik ağacı tohumlarının, su veya sütle kaynatılarak hazırlanmasıyla elde edilen kahvedir. Biraz yağlı bir okadar lezzetli bi tadı vardır.

4. Dibek :

Dibek kahvesini içip de “bu bildiğin sütlü kahve” yorumunu yapmayan az sayıda insan vardır. Tadı hafif sütlü kahveyi andırır. Damla sakızlı versiyonu muhteşemdir.

5. Kakuleli :

Kakule, dünyadaki en pahalı üçüncü baharattır (safran ve vanilyadan sonra), ve yüksek fiyatı, onun en hoş kokulu baharat olmasından ileri gelir. Kahve tozuna taze öğütülmüş kakule tohumları karıştırılarak kolayca hazırlanabilir.

6. Süvari kahvesi:

Türk kahvesinin ince belli çay bardağında içilmesine verilen ad, özellikle antakya ve civarında görülür. Başka bölgelerde spesifik olarak belirtmeniz gerekirken veya belirtseniz dahi anlaşılmazken Antakya'da kahve istendikten sonra garsonlar mutlaka "fincanda mı, süvari mi?" diye sorarlar, fincan kültürüne alışkın olanlara tuhaf gelir. Genellikle şekersiz ve türk kahvesine göre daha az köpüklü olarak hazırlanır.

7. Cilveli kahve :

Manisa'da eski dönemlerde gelinlik kızlar, evlerine gelen görücülere bu kahveyi ikram edermiş. Bol köpüklü kahvenin üzerine öğütülmüş badem konurmuş. Günümüzde bu kahve Manisada hala varlığını sürdürmektedir.

Bunlar bizim Türk kahvesi zenginliğimizin sadece yazımıza sığdırabildiğimiz kısmı, daha sayamadığımız niceleri var. Herkese bol köpüklü kahveli günler dileğiyle…

Yorum Gönder

Post a Comment (0)

Daha yeni Daha eski