Hep 'özgürlük' , hep 'özgürlük' nereye kadar !
İnsan, vakti-zamanı gelince eteğini kıvırıp dizinin üstüne bi oturmak , evinin hanımı olup günlerde kısır-börek yemek, misafir ağırlayıp mercimek köftesi yapmak, giyinip süslenip akşam kocasını evde beklemek istiyor tabii !
Evet biraz abarttım. Ama çocuk konusunda haklıyım. Bu kadın bedenindeki hormonların ne derdi varsa, bi zaman sonra 'çoğal, çoğal, çoğal' diye baskı yapıyor insana.
Heh, işte özgür kıza da olan bu, çoğalma isteği ;)
Özgür kız deyince kimi kastettiğimi anlamadınız mı ? Ayıp size. Bir zamanların özgür reklam kızı Nil'den söz ediyoruz. 3 yıl evvel Nil nehri kıyısında, sade bir törenle hayatını birleştirdiği reklamcı Serdar Erener'den bir erkek bebek dünyaya getirdi kendisi. Tarih, 3 mayıs...
Ne diyelim. Teoman'dan sonra Nil de hürriyetin bir yere kadar mutluluk getirdiği insanlar kervanına katıldı. Şimdi hedefim Şebnem Ferah. Onu da çoluklu çocuklu görürsem , artık kıyamet rahatça kopabilir, sorun yok !
Yorum Gönder