Oww Teoman Baba Oluyor !


Bu şoku atlatıp monitör başına geçmem 1 günümü aldı.

Yıl 1996. Ben o zamanlar 12 yaşındayım. Bir çoğunuzun hatırlayacağı bir şarkı çalışıyor radyolarda (henüz Kral Tv yok) , Ne Ekmek Ne De Su , benimse henüz ergen algım , yalnızca melodinin güzelliğini anlamaya yetecek derecede o zamanlar, sözlerin pek önemi yok.

Kısa süre sonra Papatya'yı öğrendim , dinledim , benimsedim ,
'Zaman mı değişti yoksa ben mi ? geride kaldı o günler.
Aklım belli karışmış , yüzümde gölgeler.'

Ardından Sus Konuşma geldi ,
'Hayat bir yarış dersin hep , bir meydan savaşı , bir kavga , sakın yara alma !
Sen bir kağıt gemisin gasteden , kıvrımların açılırken yorulmaz mısın her gün ölmekten ?'

Biraz daha büyüdüm ve beni asıl Teoman tutkunu yapan klip boy gösterdi , O , hatta sonra eşimle aramda da nice anılar yaratacak olan o sözler...
'Ben , her şeyi onun için , onun yanında yaparken . O , hepsine uzaktan bakardı bir yabancı gibi ,
Her sözümü dinliyor gibi beni kandırırken , İçinden geçen binlerce ses bastırırdı sesimi '

Ve ben 17 yaşımdayken çıkan o albüm Onyedi ,
'Söylediği son şarkı , elveda zalim dünyaymış...'

Çok melankolin bir gençlik yaşamadım aslında . Ama tüm gençliğimi alt benliğimde bu herifin felsefesi üzerine kurulu yaşadım , tüm kalıpları reddet , istediğin gibi yaşa , dilediğin gibi düşün , klişeleri boşver , sıradan olma vs. gibi kalıplar yani.



Eee sonra ne oldu ?
Ne olacak 'özgürlük, özgürlük' diye bizi peşinden sürüklese de Teoman , biz gelin kızlık yaşımıza gelince bir çılgınlık yapıp , Teoman'ı Aşk Kırıntıları'nda bırakarak evlendik. O ise Renkli Rüyalar Oteli ve Çoban Yıldızı gibi beni çok da etkilemeyen şarkılar yaptı. Ve yaşlandı.

Şimdi kendisi 45 yaşında bir eş. O yıllarca savunduğu hayat felsefesine yakışmayan bir hareketle evlendi. (Nerdeyse adamın etkisinde kalıp kız kurusu olacaktım !)

Dün itibariyle kendisinin 6 ay sonra baba olacağını öğrenmiş bulunmaktayım.  Eee ne oldu Teoman ? Hani o afra tafraların , bir kadına bağlı yaşayamamcı lafların . 6 ay sonra geceleri saat başı bebek viyaklamalarıyla uyanır hatırlatsın geçmişini.

Demek ki neymiş ? Dik başlılık , kendi başınacılık bir yere kadarmış. İnsanoğlu eninde sonunda bir kalple aynı evi paylaşıp , bir de yanlarına kendi kanlarından olan yeni bir kalp istermiş.

6 ay sonra aynı uykusuz gecelerde buluşmak üzere Teoman. Gördün mü bak , sonumuz aynı bitti ? Ben anne , sen baba. Her güzel hikayede olduğu gibi yani ...

(Duygu yüklü başladım da sonunu aynı bitiremedim  ben yine değil mi ?!)

Yorum Gönder

Post a Comment (0)

Daha yeni Daha eski